16 Nisan 2017 Pazar

PRİDE and PREJUDİCE


Son zamanlarda aklımda olan sorulara cevap olsun diye devamlı cevap nitelikli yazılar, paylaşımlar, programlar, filmler denk geliyor. Aslında bana genelde öyle olur yani bir şeyi düşünüyorsam aklımda bir soru varsa kısa bir süre sonra onunla ilgili bir bilgiye, cevaba erişiyorum. Dünde film seyretmeye karar verdim. Aklımda ne zamandır 'pride and prejudice' vardı hem kitabını hem filmini merak ediyordum. Onu seyrettim normalde de romantik filmleri severim ama bu filmde başka bir şey vardı. Filmin her şeyini sevdim Elizabeth Bennet'ın annesi ve iki küçük kız kardeşi hariç. Ama hadi o zamanlarda öyleymiş diyebiliriz. Bu filmi oyuncu yönetmen konusu gibi teferruatlara girerek anlatmak istemiyorum. Sadece benim bildiğim, düşündüğüm olması gerektiği olan bir sevgiyi seyrettim. Birini gerçekten sevdiğinde engeli insanın kendisi dahi olsa bu engeli aşabileceğini gördüm. Aslında benim içten içe hep inandığım ve aslının öyle olduğunu bildiğim şeyin tekrar sağlamasını yapmış oldum. Bir insanla bir ömür geçirmek ancak güzel iletişimle olabilecek bir şey onun için gururun, ön yargının, öfkenin ve engel daha ne kadar duygu varsa kontrol altına almak gerekiyor. Ayrıca gerçekten seviyorsanız ve onun doğru kişi olduğundan eminseniz onu hayatınıza dahil edin, iki kişilik düşünün, iki kişilik yalnızlık yaşamayın. Değer, incelik, düşünmek, kıyamamak iki taraflı olur. Küçük Prens'te yazdığı gibi 'gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır'. O yüzden sevdiğiniz için bir şey yapmak size yükmüş gibi gelmesin, eğer geliyorsa bırakın gitsin bari mutlu olacağı yeni bir ilişki kursun. Bu mevzular hem çok derin hem çok kişisel hem de çok konuşulası siz en iyisi filmi bir seyredin. Bende en kısa zamanda kitabını okuyayım.

Hepiniz güzel bir hafta geçirin ve kıymetinizi bilen güzel insanlarla karşılaşın...

Bir replik: "Seni daha az hak eden biriyle gitmene asla izin vermezdim Lizzie".-Bay Bennet-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder