Son zamanlarda aklımda olan
sorulara cevap olsun diye devamlı cevap nitelikli yazılar, paylaşımlar,
programlar, filmler denk geliyor. Aslında bana genelde öyle olur yani bir şeyi
düşünüyorsam aklımda bir soru varsa kısa bir süre sonra onunla ilgili bir bilgiye,
cevaba erişiyorum. Dünde film seyretmeye karar verdim. Aklımda ne zamandır
'pride and prejudice' vardı hem kitabını hem filmini merak ediyordum. Onu
seyrettim normalde de romantik filmleri severim ama bu filmde başka bir şey
vardı. Filmin her şeyini sevdim Elizabeth Bennet'ın annesi ve iki küçük kız
kardeşi hariç. Ama hadi o zamanlarda öyleymiş diyebiliriz. Bu filmi oyuncu
yönetmen konusu gibi teferruatlara girerek anlatmak istemiyorum. Sadece benim
bildiğim, düşündüğüm olması gerektiği olan bir sevgiyi seyrettim. Birini gerçekten
sevdiğinde engeli insanın kendisi dahi olsa bu engeli aşabileceğini gördüm.
Aslında benim içten içe hep inandığım ve aslının öyle olduğunu bildiğim şeyin
tekrar sağlamasını yapmış oldum. Bir insanla bir ömür geçirmek ancak güzel
iletişimle olabilecek bir şey onun için gururun, ön yargının, öfkenin ve engel
daha ne kadar duygu varsa kontrol altına almak gerekiyor. Ayrıca gerçekten
seviyorsanız ve onun doğru kişi olduğundan eminseniz onu hayatınıza dahil edin,
iki kişilik düşünün, iki kişilik yalnızlık yaşamayın. Değer, incelik, düşünmek,
kıyamamak iki taraflı olur. Küçük Prens'te yazdığı gibi 'gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır'. O yüzden
sevdiğiniz için bir şey yapmak size yükmüş gibi gelmesin, eğer geliyorsa
bırakın gitsin bari mutlu olacağı yeni bir ilişki kursun. Bu mevzular hem çok
derin hem çok kişisel hem de çok konuşulası siz en iyisi filmi bir seyredin.
Bende en kısa zamanda kitabını okuyayım.
Hepiniz güzel bir hafta geçirin ve kıymetinizi bilen güzel insanlarla
karşılaşın...
Bir replik: "Seni daha az hak eden biriyle gitmene asla izin vermezdim Lizzie".-Bay Bennet-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder