26 Nisan 2017 Çarşamba

KUŞKU


Dışarı çıksak ve insanlara ‘hayatınızda sizi kayıtsız şartsız seven birileri var mı?’ diye sorsak, gelecek cevapların yüzde seksen dört nokta yedisi ‘evet, ailem’ diye cevap verecektir. Bunun sebebini düşündünüz mü? Neden dışımızdaki insanlara güvenemezken veya sevemezken, ailemiz deyince aklımıza en ufak bir şüphe gelmez. Küçükken bir yaramazlık yaptığımda, bir dersten zayıf aldığımda ya da ailemin kızacağını düşündüğüm bir hareket yaptığımda annemin hiç tereddüte düşmeden söylediği bir şey vardı. Derdi ki ‘ne yapmış olursan ol benimle paylaş ve ne yapmış olursan ol sana olan sevgimiz asla azalmayacak.’ Ve ardına kocaman sarılırdı. Aile olan insanlar birbirinin sevgisinden şüphe duymazdı çünkü.

İşte her şeyin açıklığa kavuştuğu nokta burası. ‘Tanrıyı ve insanları deneme.’ Diyen Nietzche’ye katılıyorum. Katılıyorum çünkü kimin sevgisini sınadıysak onu kaybettik. O kadar güvensizdik ki kimsenin bizi çok seveceğine inanmadık o kadar inanmadık ki o kadar olur. Ve bize şans olarak gönderilen insanları kaybetmemiz kaçınılmaz olarak gerçekleşti. Doyumsuzluk, hep daha fazlasını istemek gibi özelliklerle lanetlenmiş gibiyiz. Bunların farkına varmakta biraz olsun insanlaştırır umarım bizleri. Dikkat edin bundan sonra birini sevmeye başlayınca ondan olan beklentilerinizi, isteklerinizi en düşükte tutmaya çalışın, bir hareketinden dünyanın anlamını çıkarmayın. Hakkını verin demiyorum ama gayret gösterin.

Hayatınızdaki insanları kaybetmemeniz ve kocaman sevmeniz dileğiyle…  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder