Hani bir yer vardır, etrafında
ne varsa seni sıkar sıkar artık kemiklerini bile hissetmezsin. Kalp atışlarını
duymazsın kendine yaşıyor muyum? diye sorduğun zamanlar, daha kötü ne olabilir
dediğin anda başka bir belirsizlikle karşılaşırsın. Yanında sandıklarını
karşında bulursun sanki herkes bir yerlere oturmuş sadece senin yanındaki
koltuk boşmuş gibi. Tanıdık geldi mi? Hepimiz benzer bir dönem yaşamışızdır. Böyle
zamanlarda kendinizi ne kadar bırakırsanız o kadar battığınızı da görmüşsündür.
Zor biliyorum ama dert ne ise
ona odaklanmamaya çalışmamız gerekiyor. Hem olayın sıcağından uzaklaşıp sonra
tekrar düşünüp karar vermek daha sağlıklı oluyormuş. Biraz dışarı çıkın, temiz
hava, yürüyüş sakin düşünmeye çalışan bir akılla kendinizi daha iyi hissetmeye
başlayacaksınız. Başka bir yöntem, yazın. Aklınızdan ne geçiyorsa doldurun
kağıtlara, rahatlayın sonra yırtıp atın. Sonra o dönem içinde dinlediğiniz
müzikleri değiştirebilirsiniz. Bolca dua edin. Etrafınızı fazla dinlememeye
çalışın çünkü bir tane olayla ilgili binlerce yorum duyarsınız, boşuna daha
fazla üzülmeyin, gaza gelmeyin veya aklınızı karıştırmayın. Tabii bu zamanlarda
yanınızda olan arkadaşlarınızın da ayrımını iyi yapmanız gerekiyor (bunu başka
bir yazıda konuşuruz). Ve en önemlisi kendinize şunu hatırlatın; hala
hayattayım, şu an nasılsa bu durum değişecek, giden her neyse başka bir şekilde
geri gelecek ve güneş her sabah yeniden doğacak, yeni yine yeniden.. Hiçbir
zaman hiçbir şey için geç olmayacaktır. Güzel günler görmeniz dileğiyle...
Bir tavsiye:Athena-Kendi Yolumda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder