Sisli, soğuk, karlı
ocak ayını da geride bırakıyoruz. Yeni yıl bize yeni bir şeyler getirecek
sanırken, sadece yılın sonundaki tek rakamın değiştiği gerçeğini yeniden
kavramış olduk. Kışa direnen sadece penceremin önündeki fesleğenlerim oldu,
onun dışında biz yaprak dökmeye devam ettik. Ve yine onun dışında her gün olmasa
da yeni şeyler öğrendik ya da öğrenmek zorunda kaldık. Her neyse sonuçta insan
bir yerden sonra çevresini gittikçe daraltıp, kendine sığınmak ihtiyacı
duyuyor. Bilmiyorum yalnızlık bana neden bu kadar cazip geliyor, kimseye bağlı
olmadan yaşamanın imkansızlığını seviyorum belki de. Ya da bir yerde güven
hissi oluşturan, bir şeyleri paylaştığınızı sandığınız insanların,
mutluluğunuzdan mutsuz olduğunu gördükçe kendinizi geri çekiyorsunuz. Bende
öyle oluyor olabilir. Umarım siz güzel, samimi paylaşımlar yaptığınız kalabalıklar
içindesinizdir. Her şey zamanla, hiç bitmez sandığınız bir anda bitebilir. Nasıl
bu hale geldiniz, zamanla. Dost kaybetmek kötü, sebepsiz yere hem de ne
yaptığınızı bilmeden. Öyle olsunduysa olsundu. Herkes kendi yerinde mutlu
olsun. Yine herkesin gönlüne göre versin rabbim, ilahi adaletin hep böyle işlediğine
inanıyorum, yani bir şey yaşıyorsak bir sebebi var çoğu zaman göremiyoruz ama
var. Ben yine içimden çıkıp içimi döktüm sevgili okuyucu, yeni başlangıçlar
yapmak zordur ama güzeldir. Kalkın, durduğunuz yerde durmayın, dününüz bugünle aynı
olmasın, yeni bir şey katın kendinize. Yapabilirsiniz, biliyorsunuz. Hafta ortasından
sevgilerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder