Türkçeye 'içimdeki deniz' diye
çevrilen 2004 İspanyol yapımı olan film geçirdiği bir kaza neticesinde yatağa
mahkum yaşamak zorunda kalan Ramon'un hikayesini anlatıyor. Hayata dair
umutlarınızın olmadığı, mutsuz dönemlerinizde izlerseniz çok büyük faydasını
göreceğiniz ayrı bir bakış açısı oluşturacağınız sağlam temelli bir film. 28
yıldır yatalak olarak yaşayan Ramon, ona bakan ailesi ve bu süreçte hayatına
giren insanlar içinde Ramon'un ötenazi isteği ve buna karşı yasal engellerin
anlatıldığı film hafta sonunuzu değerlendirmek için gayet güzel bir seçenek
sevgili okuyucu. Güzel Pazarlar.
30 Eylül 2018 Pazar
28 Eylül 2018 Cuma
MAZİ
Beni daha yakından tanıyanlar 90'ların pop/rock müziğine olan sevgimi bilir, bugün de 90'lar olmasa da lise, üniversite döneminde çokça dinlediğim yerli yabancı rock/metal müzikleri dinledim. Zaman çok geçmemiş gibi görünse de şarkı sirkülasyonunun bu kadar fazla olduğu bir dönemde hala unutulmadıklarını bilsinler. Ve ne olursa olsun, ne kadar zaman geçerse geçsin, kumaş pantolonla işe de gelsek yazın ortasında bile siyah tişört kalın botla gezdiğimiz, deri bileklik taktığımız zamanları unutmadık. Rock müzik ruhu asla bitmez. ;) \m/
Mor ve Ötesi-Kördüğüm
Kurban-Yine
Malt-Deprem
Şebnem Ferah-Babam Oğlum
Teoman, Şebnem Ferah-En Güzel Hikayem
Feridun Düzağaç-Deli
Cobus - 30 Seconds to Mars - Kings and Queens
Kargo-Renklerin İçinde
Bir Dua:Allah isteyenlere gündüz işe giden akşamları bateri çalan bir eş nasip etsin. Amin.
Mor ve Ötesi-Kördüğüm
Kurban-Yine
Malt-Deprem
Şebnem Ferah-Babam Oğlum
Teoman, Şebnem Ferah-En Güzel Hikayem
Feridun Düzağaç-Deli
Cobus - 30 Seconds to Mars - Kings and Queens
Kargo-Renklerin İçinde
21 Eylül 2018 Cuma
IKIGAI
Popüler kitapları okumayı
sevmeyen ben bir belki iki üç tanecik istisna yapmış olabilirim. Leyla ile
Mecnun'u dizisine hasta olduğumdan aldım. Ama bugün size dün itibariyle
bitirdiğim 'IKIGAI' adlı minnoş kitaptan bahsedeceğim. Aslında blogumu açtığım
ilk günden bu zamana kadar size devamlı sadece çalışmak olmaz farklı bir uğraş
edinin diye söylediğimin kitabını yazmışlar ki Japonlar zaten yıllardır bu
şekilde yaşıyormuş. Yani reenkarnasyona inansaydım, önceki hayatımda japon bir
kedi olduğumu iddia edebilirdim..) Belki ben bu hobidik ilgi alanlarını fazla
abartmış ve fazla dağıtmış olabilirim diye düşünüyordum ama meğerse hep kendi ikigaimi
aramışım bunca zamandır. Ikigai şöyle bir şey sevgili okuyucu yaptığınız uğraşı
hayatınızda hiç bitmeyecek bir sevgiyle sevip, tutkuyla yapmaya devam etmek,
emekli olmak diye bir şeyin aklınızdan dahi geçmediği kadar çok sevdiğiniz bir
uğraş diyebiliriz. Hayat hiçbir zaman bir varış noktası olmuyor sevgili okuyucu
ama o noktaya gelene kadar nasıl yürüdüğümüz, kendimize ne katarak yürüdüğümüz
ve yürüdüğümüz yolları ne kadar çiçeklendirdiğimiz çok önemli. İş yoğunluğu,
aile hayatı, ekonomik sıkıntılar, sağlık bunlar ve bunlara benzer bir sürü
sorunla uğraşıyorsunuz biliyorum. Ama yine de günde az da olsa size kendinizi
daha iyi hissettirecek bir şey yapın. Haftada/ayda bir defa da olsa elinize
kalemleri alın, on beş dakika da olsa vücudunuzu esnetin, kulaklığınızı takıp biraz
yürüyüp gelin, kendinize özel minnacıkta olsa bir zaman ayırın. Uyumadan önce
derin nefesler alıp verin, aklınızı yavaşlatın güzel şeyler düşünün. Nazım
Hikmet'in zamanında dediği gibi zaten 'dert çoook hemdert yok' devamlı
düşünmekte insanı yoruyor. Biraz mola vermek güzeldir. Hem hobi dediğiniz şey
bir süre sonra bağımlılığınızı azaltır, daha mutlu hissedersiniz. Neticede
üretmek iyidir. Umarım kendi ikigainizi en kısa zamanda bulur, benim gibi fazla
dağıtmazsınız. İyi hafta sonları dileklerimle.
Etiketler:
asabibet,
hobiler,
ıkıgaı,
japon sanatı,
nazım hikmet
19 Eylül 2018 Çarşamba
KUYU
Şükürler olsun. Ben bu yaşıma
kadar her zaman neyi kaybettiğimi düşünüp üzüldüysem ilahi kudret sahibi bana
hep 'iyi ki' dedirtti, hep iyi ki diyeceğim şeyleri gösterdi ve 'bunun için
üzülme, vakit bile harcamana değmezi' bana gösterdi. Hepimiz ömrümüzü
tamamlarken hayatımıza birileri giriyor, bazıları sadece deyip geçiyor toz
tanesi gibi, bazıları ise gerçekten bize bir şeyler öğretiyor, iz bırakıyor kök
salıyor. Aslında bakarsak hepsi bir şeyler öğretiyor ama bazıları boş şeyler
öğretiyor. Bazılarını da biz önemli sanıyoruz düşünüp üzülüyoruz ama sonra ilahi
güç bize onlarında sadece bir toz zerreciğinden farklı olmadıklarını
gösteriyor. İyi ki gösteriyor da bizde yüklerimizden kurtuluyoruz. O kadar
abartılı bekleyiş sözlerinin, o kadar büyük yalanların akabinde görülenlere
karşılıkta 'kırkı çıksaydı bari' deyip sonra gülüp geçiyoruz. Elde olan bir hiç
ve inanca, güvene alınmış bir darbe daha, yine O'na sığınıp yine hayırlısını
diliyoruz ve tekrar şükredip, iyi ki diyoruz. İyi ki hep gösterdin, iyi ki hep
gördük. Şimdi herkes kendi yolunda, kendi telaşında ne arıyorsa onu bulsun. Her
şeyin sonunda bir hayır olduğunu ve er ya da geç iyi ki diyeceğinizi hiç
unutmayın sevgili okuyucu. Gözünüzü gökyüzünden ayırmayın. Huzurlu günler
görmeniz dileğiyle...
Bir Tavsiye: Fikri Karayel-Yol
Bir Hadise: Tarihin farklı şekillerde tekerrürü bknz:Olmayan Kelimeler
Bir Hadise: Tarihin farklı şekillerde tekerrürü bknz:Olmayan Kelimeler
18 Eylül 2018 Salı
BU HAVA
Kulağımda 'bu havada gidilmez'
çalarken Konya sınırlarından içeri girdik. Bundan on bir sene önce taşındığımız
Kütahya'ya kısa bir gezi yaptık. Kütahya'nın suyundan içen bir gün geri
dönermiş efsanesi gerçek gibi görünüyor. Yıllar önce gördüğüm yerler,
kapısından girdiğim okullar, pazarına yürüdüğüm yollar hepsini yıllar sonra
görmek insana kendini hem garip hissettiriyor hem de mutluluk veriyor.
Aynı zamanlarda uzaklaştığımız
şehre tek başıma dönüyorum. Yollar yine uzun ama ayrı. Aynı şiirde olduğu gibi;
Sen geceyi tutuyorsun ben
nöbetini
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyoruz birbirimizi
Usul usul sis iniyor
Kopmuş yollara
Işığı hafif uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyoruz birbirimizi
Usul usul sis iniyor
Kopmuş yollara
Işığı hafif uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Yıllar geçse de bizi biz yapan
bütün her şey anılarımız, o yollardan geçen her adımımız, yaşadığımız,
öğrendiklerimiz, her bir parçamızı ayrı bir yere bıraktığımız şehirler,
arkadaşlıklar bütün bunlar bizi bugüne getiren, bizi oluşturan bütün unsurlar.
Neticede karşımıza bizi daha iyiye götürecek insanlar çıkarsın ve doğru zamanda
doğru yerde olmayı nasip etsin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)