Kulağımda 'bu havada gidilmez'
çalarken Konya sınırlarından içeri girdik. Bundan on bir sene önce taşındığımız
Kütahya'ya kısa bir gezi yaptık. Kütahya'nın suyundan içen bir gün geri
dönermiş efsanesi gerçek gibi görünüyor. Yıllar önce gördüğüm yerler,
kapısından girdiğim okullar, pazarına yürüdüğüm yollar hepsini yıllar sonra
görmek insana kendini hem garip hissettiriyor hem de mutluluk veriyor.
Aynı zamanlarda uzaklaştığımız
şehre tek başıma dönüyorum. Yollar yine uzun ama ayrı. Aynı şiirde olduğu gibi;
Sen geceyi tutuyorsun ben
nöbetini
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyoruz birbirimizi
Usul usul sis iniyor
Kopmuş yollara
Işığı hafif uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyoruz birbirimizi
Usul usul sis iniyor
Kopmuş yollara
Işığı hafif uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Yıllar geçse de bizi biz yapan
bütün her şey anılarımız, o yollardan geçen her adımımız, yaşadığımız,
öğrendiklerimiz, her bir parçamızı ayrı bir yere bıraktığımız şehirler,
arkadaşlıklar bütün bunlar bizi bugüne getiren, bizi oluşturan bütün unsurlar.
Neticede karşımıza bizi daha iyiye götürecek insanlar çıkarsın ve doğru zamanda
doğru yerde olmayı nasip etsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder