Bir çocuğu dünyaya getirmek
önemli bir meseledir. Ama asıl mesele onu nasıl yetiştirdiğimizdir. Eğer bu
kısmı ortalama üstü bir başarıyla tamamlamışsak yani güven aşılanmış,
sorumluluk alma bilinci gelişmiş, mutlu bir çocuk yetiştirmişsek ileride çok
sıkıntılı bir durumla karşılaşmama ihtimalimiz muhtemel. Eğer bu evreyi alelade
olarak geçirmişsek yani aile vermesi gereken şeyleri ucundan göstermişse
ileride olumsuz ruh haliyle karşılaşma oranımız daha yüksek. Peki, hevesimiz
çabuk kırılıyorsa, devamlı bıkkınsak, yaşadığımızı hissetmemiş arada dönüp
yirmi beş yıl nasıl geçti yahu! Gibi cümleler kuruyorsak ne yapmalıyız?
İlk önce elimize bir kalem,
önümüze de bir kâğıt alıp şimdiye kadar yapmak isteyip bir şekilde engellenmiş
projeleri yazıyoruz. Neden engellendiğini ve kimin engellediğini, burada
engelleyen illa A kişisi ya da B kişisi değil sizin üşengeçliğiniz,
hevessizliğiniz veya inançsızlığınızda olabilir. Kendinize dürüst olun sebebi
her neyse o yaptığınız alışkanlık olmuş, sizin içinize işlemiş durumu ortadan
kaldırabilirsiniz. Bunun içinde sorumluluğun size olduğunu kabul edin başka
olayları, kişileri suçlamayın. Olağan bakın olaylara, olabilir kendinizi
engellemiş olabilirsiniz bunu söylemek taşları yerinden oynatacaktır. Kendinize
ulaşmak için atılmış her adım mutlu olmayı, yaşadığını hissetmeyi de
beraberinde getirecektir.
Yaşamak dediğimiz şey anlardan
ibarettir. O anı kaçırdığımızda tekrar yaşamak için fırsatımız olmayabilir.
Bunun farkıyla ve güzel anlarla yaşadığınızı hissederek kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder