Balkona çıkıp akşamın güzel ve
ılık havasını içime çektim, kafamı toparlayınca da hemen yazmaya koyuldum. Çok
zaman önce kendime bir twit atmıştım. “Affet, hafifle” o zamanlar affetmem
gereken insanlar daha da önemlisi kendim vardım. Bir dönemi kapatıyor hayatımda
yeni başlangıçlar yapmaya çok yakın hissediyordum ama bir şeylere başlamadan
önce kendimle oturup konuşmalıydım. İnsandım, her şeyden önce kuldum bu bütün
acizlikleri beraberinde getiriyordu. Telafisi olmayacak bir hata yapmamıştım
şimdiye kadar aslında bu kendimden özür dilediğim ayin gibi bir şeydi. İnsan
kendisini affedemeyince kim olursa olsun affetmesinin de bir anlamı yoktu.
Bunun farkındaydım. İlk önce insanlara nasıl bu kadar çabuk inandığımı
sorguladım. Çünkü neredeyse bütün darbeleri hep bu özelliğimden dolayı
almıştım. Samimiyetine güvendiğim insanların kelimelerine de inanıyordum bana
göre insan kendi gibi olmalıydı. Kendi gibi olan insansa kendi gibi konuşurdu
zaten, ne büyük yanılgı! Her neyse önemli değildi. Kendime olması gerekeni
düşündüğüm için kızmayacaktım elbet sadece biraz daha dikkatli olmasını
söyledim ve kendimden özür diledim. Başka insanların benimle ilgili
söylediklerine inandığım için kendimden özür diledim. Bunlar hep önemsediğim
insanlardı, insanlara değer verebildiğim içinde özür dilemedim kendimden yanlış
insanları önemsediğim için yine dikkatli ol dedim. Bunları yaparken çokça
umutsuzluğa düştüm, üzüldüklerimi düşündükçe karamsarlığa kapıldım sonra
gökyüzüne baktım bir süre, içim rahattı, huzuru net bir şekilde hissediyordum.
Ne kadar üzülürsem üzüleyim kendim olmaktan, iyi düşünmekten vazgeçmedim.
Afferimdi bana. Belki hayatta en iyi yaptığım şey kendim gibi olmaktı, çok
büyük hırslarım olmadı hiç zaten beceremezdim de her neyseydi böyle gerçek
anlamda mutluydum, mutluyum. Bir insanın sahip olacağı en güzel şey iç rahatlığıdır.
Bunun farkında olarak ve ne olmuş olursa olsun önce kendinizi görüp, kendinizi
affedebilmeniz dileğiyle…
Bir tavsiye: Mor ve Ötesi-Re
Bir tavsiye: Mor ve Ötesi-Re
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder