'Bir şeyler değişsin, bir mucize
olsun' diye bekledik hep. Sebep?
İlk kural; bir şeyler değişsin
istiyorsan önce bir aynaya bak, bak bakalım neyin değişmesi lazımmış. Her gün
aynı rutinlikte yaşayıp elini bir örümceğin ısırmasını bekleyemezsin değil mi?
Onun için bile dışarı çıkman gerekiyor. İçinizden bir ses 'öylesine yaşamamalıyım,
gelmişken güzel bir iz bırakıp gideyim, huzurla gideyim..' gibi bir çok cümle
kuruyor ya hani.Onu dinleyin işte bundan sonra çok eğlenecuk. Düşünmenin harika
bir eylem olduğu ve her adımın buradan başlayacağını kabul ettiğimize göre ne yapabiliriz
diye bir düşünelim. Önce kendimizi öğrenelim. Ben nasıl biriyim, ne yaparken
mutluyum, kendimi en iyi hangi alanda ifade edebiliyorum, kötü alışkanlıklarım
neler, etrafımda nasıl insanlar var, bana iyi mi geliyorlar?? gibi gibi bir çok
soru sorabilirsiniz. Bu soruları en objektif şekilde yanıtlayıp, eksik nerede
onu anlayalım. Sonra ne yapabilirim diye düşünelim? Birkaç örnek verecek
olursak;
*Çok dağınıksınız mesela, evde
neyi nereye koyduğunuzu unutuyorsunuz. Vaktiniz oldukça evinizi oda oda
ayırarak temizlemeye başlayabilirsiniz. Kendin yap projeleri var örneğin
istemediğiniz kadar video, bunlara bakarak pano, dolap, saklama kutuları vb.
bir çok şey yapabilirsiniz böylece kendi yaratıcılığınızı da işin içine katmış
olacaksınız. Fazla olanları, kullanmadıklarınızı yardıma ihtiyacı olan bir çok
insan, bunları dağıtan kuruluşlar var. Bağış yapabilirsiniz ve mutluluğunuzu
ikiyle çarpmış olursunuz.
*Yıllardır öğrenmek istediğiniz
yapmak istediğiniz bir şey var, resim yapmayı, satranç oynamayı, heykel
yapmayı, cam boyamayı, örgü örmeyi, dil öğrenmeyi... istiyorsunuz ama vaktiniz
yok. Mu acaba? Yoksa televizyon izlemeye, oyun oynamaya, dışarı çıkmaya daha mı
çok vakit ayırıyorsunuz. Bunun ayrımını yapabilmemiz gerekiyor. Zaman yönetimi
sınavlara hazırlanırken çocuklara öğretiliyor ama ailelere öğretilmiyor veya
hayatın içine tam anlamıyla girdiklerinde bu kavrama dikkat etmiyoruz. İşin özü
ne yapacağını ve ne zaman yapacağını bilmekten geçiyor. Her gün uyandığınız
saatten bir saat erken uyanmak veya akşam bir saat az televizyon izlemenin
hayatınıza getireceği değişime inanamayacaksınız.
Bana inanın hem anı yaşayıp hem
programlı olmak mümkündür. Sadece deneyin ve vazgeçmeyin. Bir şeyler değişsin
istiyorsak önce kendimiz adım atacağız ve önce yanımızda en yakınımızdakiler
sonrada hayatımız ufak ufak güzelleşecek.
Bir tavsiye: Aktif
olabileceğiniz bir vakfa gönüllü olun, yardım edin, ağaç dikin faydalı
hissedin. Gününüz maviye dönsün.