Hiçbirimiz birbirimize benzemiyoruz. Aynı anne ve babadan olan
kardeşler dahi birbirinden farklı oluyor. Biz toplum olarak ayırt etmeyi pek
seviyoruz. Yani din içinde mezhep ayırıyoruz. Aynı ülkede toplumları ayırıyoruz.
Bıyık şekillerinden siyasi görüş ayırıyoruz. Eşarbı kapatma şeklinden tarikat
ayırt ediyoruz. Bizden olmayanı sevmiyoruz, öteliyoruz. Memleketlimiz değilse
öteliyoruz. Aynı fikri paylaşmadığımız ne hissettiğini ne demek istediğini bile
anlamaya çalışmadığımız insanları öteliyoruz. Herkes haklı istisnasız herkes
haklı. Ama kimse diğerini duymak istemiyor. Empati deniyor ya hep kendimizi bir
koysak karşımızdaki ne demek istiyor diye düşünmüyoruz. Hepimiz haklı olduğumuza
o kadar inanıyoruz ki duymuyoruz bile umurumuzda değil. Hani şaka ile karışık
çerçeve değil resim arıyoruz, vitrine değil iklime diye söylüyoruz ya. Yalan işte
o. Yalan yani kendimizi iyi hissetmek için söylediğimiz yalan. Herkes ‘ayy kalp
önemli, iç güzellik önemli, niyet önemli tabii ki’ filan diyor toplum içinde
ama herkes iç rahatlatma peşinde. Herkes dış güzelliğe, tipe bakıyor. Şekle bakıyor.
Şekil uygunsa tamam değilse bin bir türlü bahane sunuyoruz. Bilinmez bir süreç,
bazen hayırlısı demenin güzelliğine bırakmak gerekir kendini demiş bir bilen. İyi
tatiller.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder