Sonbahardan hallice geçirdiğimiz
Temmuz ayı ki benim en sevdiğim Ay’dır kendisi o da geçip gidiyor sevgili
okuyucu hani bir şeyin olmasını beklersin sonra pıt diye olur ve biter bu yaz
da bana öyle geldi. O kadar karmaşıklığın içinde hiç geçmiyormuş gibi gelen ve
pıt diye biten zamanlardan geçiyorum. Hani şu anda neye üzülüyorsan bir sene
sonra ona üzülmeyeceksin derler bence de haklılar önemli olan bu geçen bir senede
ne yaptığımız, bu zamanı nasıl geçirdiğimiz. Kim ne derse desin, kimin için ne
ifade ediyorsak edelim bunları düşünmemeliyiz en başta. Hani şu “ben düşünebiliyorsam
o da düşünebilir” laneti var ya, size onu düşündürten insanlardan uzak durun. Yani
size kendinizi olduğunuzdan daha çok değersizleştiren insanlardan çünkü
onlardan ne beklerseniz bekleyin bir netice alamazsınız. Hatta bunlara “ya şunu
böyle yapamaz mıydın, yapsan bu kadar üzülmezdim” dersiniz kendini haklı
çıkaracak bir şey bulur ya da sizin ne demek istemediğinizi anlamazlar. Ve bir
süre sonra ona ihtiyacınız olduğunda aynı hareketi tekrar ederler. Ve kendi
kendinize dersiniz ki niye uğraşayım ki çünkü şunu bilirsiniz beklenilen davranışı
görseniz kendinizden çok vereceksiniz zaten o yüzden bir şeylerden emin olana kadar
tutarsınız kendiniz, tutarsınız ve tutarsızlık gördüğünüz için asla
bırakmazsınız. Bırakın sizi sevgiyi bilmiyor sansınlar. Kendinin farkında
olmayan insanlar, yalandan parlak bir dünya sunup bırakan, lafta seven ama
ihtiyacını, ne demek isteğini, kırgınlığını anlamayan insanlar bırakın sizi ne
sanırsa sansınlar. Onların sanrısı sizin renklerinizi solduramaz. Evet sevmek
sevilmek çok çok güzel şeyler o yüzden insana gözünden, suskunluğundan anlayan renklerini
solduran değil parlatan biri lazım. Doğru insanın küçük civcivi, güzel kızı,
dünyası olmak dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder