‘Kader’, sıcak bir
günde İstanbul’un kenar bir mahallesinde başlayan film, soğuk bir Kars
gecesinde noktalanıyor. Zeki Demirkubuz’un filmlerinin genelinde olan herkesin
kaybeden olma hikayesi bu filmde de kendini gösteriyor. Mahallenin, mekanların
karamsarlığı, insanların iç dünyasının karanlığı ve umutsuzluğu, karakterlerin
tüm susmaları size onların iç seslerini duyurup, duygularını hissettiriyor. Bekir’in
umutsuzca Uğur’a olan hislerinin aşırılığı ve bu uğurda ne iş ne eş, aile,
çocuk hiçbir şeyi gözünün görmemesi bir yanda, Uğur’un Zagor’u sevdiğini ve
ısrarla peşinden gittiğini bilerek, karşılık beklemeden sadece onun yanında
olma pahasına tüm bencilliklerden ayrışmış sevgisi bir yanda filmi seyrederken
insanı ikilemlerden ikilemlere sürüklüyor. Bekir filmin bir sahnesinde Uğur’un
dükkana geldiği günden bahsederken; “görünce önce tanıyamadım. Anlayınca içim
cız etti”. “cız etti de ne?”. “tornavida yemiş gibi oldu…”.
Ruh halinizin çok
kötü durumda olmadığı bir zamanda seyrediniz çünkü filmi seyredince zaten bir
miktar çökme yaşıyorsunuz. İyi hafta dileklerimle…
Bir Tavsiye: Yeşim
Salkım-Deli Mavi