8 Kasım 2018 Perşembe

SİYAH


Cenazeyi toprağına teslim ettikten sonra aklıma Turgut Uyar’ın Palyaço şiiri geldi, daha doğrusu yazmasa ağlayacağı kısım geldi. Böyle zamanlarda olmadık şeyler geliyor insanın aklına. Bir fırsat bulup şiiri tekrara okudum, o kadar güzel ki. İnsan kendini tutuyor bir süre, ağlamıyor. Bilmiyorum belki etrafında çok ağlayan olduğundan belki de hiç ağlayan olmadığından. Arkadaşların geliyor, üzüldüğünü görüyorlar ama ne için üzüldüğünü göremiyorlar. ‘Üzülme, üzme kendini’ deyip elini tutup sarılıyorlar. Yanındalar ama yanında oldukları zaman kadar yanındalar biliyorsun yine de onlara teşekkür ediyorsun çünkü o anda olsa iyi hissediyorsun. İnsan insana lazım demiş bir bilen galiba bu zamanlar için söylemiş.

Gitmek istemediğini biliyordum, istemeye istemeye gömüldü biliyorum. Ama yaşarken yaptıkları mı ona toprağın altında bir yuva yaptı? Sanırım öyle oldu. Nasıl yaşarsan öyle ölürmüşsün. Artık öyle olsaydı böyle olurdu, eğer, keşke demenin en faydasız olduğu andayız. Şimdi ne giyilen siyahlardan ne dökülen yaşlardan ne de ardından söylenenden haberi var. Haklı gitti. Hep öyleydi hep öyle sandı hep öyle sansın. Kendinde hata aramayacak kadar bencil olanın da vicdanını sürekli sorgulayanın da sonu aynı yer değil mi, tek farkı ardından söylenen ve ölü bile olsa yüz ifadesi.. Artık iyidir. Umarım artık iyidir. Söyleyecek ne kaldı. Hiç.

Palyaço söyledi ben yazdım
Yazdım, yazmasam ağlayacaktım.

Bir Tavsiye: Grup Abdal-Şifa İstemem Balından

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder