Cenazeyi toprağına
teslim ettikten sonra aklıma Turgut Uyar’ın Palyaço şiiri geldi, daha doğrusu
yazmasa ağlayacağı kısım geldi. Böyle zamanlarda olmadık şeyler geliyor insanın
aklına. Bir fırsat bulup şiiri tekrara okudum, o kadar güzel ki. İnsan kendini
tutuyor bir süre, ağlamıyor. Bilmiyorum belki etrafında çok ağlayan olduğundan
belki de hiç ağlayan olmadığından. Arkadaşların geliyor, üzüldüğünü görüyorlar
ama ne için üzüldüğünü göremiyorlar. ‘Üzülme, üzme kendini’ deyip elini tutup
sarılıyorlar. Yanındalar ama yanında oldukları zaman kadar yanındalar
biliyorsun yine de onlara teşekkür ediyorsun çünkü o anda olsa iyi hissediyorsun.
İnsan insana lazım demiş bir bilen galiba bu zamanlar için söylemiş.
Gitmek istemediğini
biliyordum, istemeye istemeye gömüldü biliyorum. Ama yaşarken yaptıkları mı ona
toprağın altında bir yuva yaptı? Sanırım öyle oldu. Nasıl yaşarsan öyle
ölürmüşsün. Artık öyle olsaydı böyle olurdu, eğer, keşke demenin en faydasız
olduğu andayız. Şimdi ne giyilen siyahlardan ne dökülen yaşlardan ne de
ardından söylenenden haberi var. Haklı gitti. Hep öyleydi hep öyle sandı hep
öyle sansın. Kendinde hata aramayacak kadar bencil olanın da vicdanını sürekli
sorgulayanın da sonu aynı yer değil mi, tek farkı ardından söylenen ve ölü bile
olsa yüz ifadesi.. Artık iyidir. Umarım artık iyidir. Söyleyecek ne kaldı. Hiç.
Palyaço söyledi ben
yazdım
Yazdım, yazmasam
ağlayacaktım.
Bir Tavsiye: Grup
Abdal-Şifa İstemem Balından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder