17 Temmuz 2019 Çarşamba

CİVCİV


Sonbahardan hallice geçirdiğimiz Temmuz ayı ki benim en sevdiğim Ay’dır kendisi o da geçip gidiyor sevgili okuyucu hani bir şeyin olmasını beklersin sonra pıt diye olur ve biter bu yaz da bana öyle geldi. O kadar karmaşıklığın içinde hiç geçmiyormuş gibi gelen ve pıt diye biten zamanlardan geçiyorum. Hani şu anda neye üzülüyorsan bir sene sonra ona üzülmeyeceksin derler bence de haklılar önemli olan bu geçen bir senede ne yaptığımız, bu zamanı nasıl geçirdiğimiz. Kim ne derse desin, kimin için ne ifade ediyorsak edelim bunları düşünmemeliyiz en başta. Hani şu “ben düşünebiliyorsam o da düşünebilir” laneti var ya, size onu düşündürten insanlardan uzak durun. Yani size kendinizi olduğunuzdan daha çok değersizleştiren insanlardan çünkü onlardan ne beklerseniz bekleyin bir netice alamazsınız. Hatta bunlara “ya şunu böyle yapamaz mıydın, yapsan bu kadar üzülmezdim” dersiniz kendini haklı çıkaracak bir şey bulur ya da sizin ne demek istemediğinizi anlamazlar. Ve bir süre sonra ona ihtiyacınız olduğunda aynı hareketi tekrar ederler. Ve kendi kendinize dersiniz ki niye uğraşayım ki çünkü şunu bilirsiniz beklenilen davranışı görseniz kendinizden çok vereceksiniz zaten o yüzden bir şeylerden emin olana kadar tutarsınız kendiniz, tutarsınız ve tutarsızlık gördüğünüz için asla bırakmazsınız. Bırakın sizi sevgiyi bilmiyor sansınlar. Kendinin farkında olmayan insanlar, yalandan parlak bir dünya sunup bırakan, lafta seven ama ihtiyacını, ne demek isteğini, kırgınlığını anlamayan insanlar bırakın sizi ne sanırsa sansınlar. Onların sanrısı sizin renklerinizi solduramaz. Evet sevmek sevilmek çok çok güzel şeyler o yüzden insana gözünden, suskunluğundan anlayan renklerini solduran değil parlatan biri lazım. Doğru insanın küçük civcivi, güzel kızı, dünyası olmak dileğiyle…