Günlük yaşantımız içerisinde
farkında olmasakta küçük büyük yüzlerce karar veriyoruz. Kafamızı meşgul
edenlerse daha çok hayatımızı etkileyeceğini bildiğimiz kararlardır. Gece
kafamızı yastığa koyduğumuzda ise vicdanımızı etkileyen öyle yapmasaydım, böyle
deseydim/demeseydimli kararlardır. Bir kere en önemlisi iyi veya kötü bir
kararda olmalı, onun dışında da bu verilen kararın arkasında durmamız gerekir.
Burada da en önemli faktör sunulan tekliflere, fikirlere ve yöntemlere objektif
bakabilme yetimizi geliştirerek hayatımıza dahil etmemiz veya etmememiz. Yani
istemediğimiz durumlarla veya bize yanlış gelen fikirlere, tekliflere 'hayır'
diyebilmemiz gerekir. Hayır diyememek büyük bir çoğunluğun yapamadığı ve
farkında olmadan üzerimize soyut olarak yük yüklediğimiz bir olay. Bunun en
büyük sebeplerinin başında iyi niyet dozunu aşmak, dışlanmak korkusu, hayır
dediğimizde sanki kötü ve bencil bir insan olacağımızı bize hatırlatan
bilinçaltımız. Bu durumu biraz olsun aşmanıza yardımcı olacak bir kaç öneri
sunmak istiyorum. Öncelikle kendinize şu soruları sorun;
*Ben ne istiyorum?
*Neler, kimler beni mutlu eder?
*Değerlerim, sınırlarım nedir?
*Kimler için ne ölçüde
esneyebilirim?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar
büyük ölçüde seçimlerimizi oluşturacak, dolayısıyla seçimlerimizde hayatı nasıl
yaşayacağımızı oluşturacak, başkalarının planlarına dahil olmayacağız. Yani
sakince düşünerek, bizden gerçekten ne istenildiğini düşünerek karar
verebiliriz.
Önemli olan, sebeplerini -yine
nezaketten ödün vermeden- açıklayarak hayır demeyi öğrenebiliriz. Biraz vicdan
biraz 'bu lüzumsuz bir harekettir fikri', birazda ahlaki değerlerin oluşturduğu
hayat görüşümüz bir araya geldiğinde doğru kararlar bize karşıdan el sallamaya
başlacaktır.
Önceliğinizin her zaman en çok
sevdikleriniz olduğu, verdiğiniz kararlardan pişmanlık duymadığınız, güzel
kalbinizi her şartta koruduğunuz bir ömrünüz olması dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder