Bu sene iki bin on sekiz Ekiminden on gün önce açmışım hastalık sezonunu
ama havalar bu sene daha bir dengesiz sanki ya da benim vücut direncim her sene
bir öncekine göre daha çok azalıyor. Hastayken en sevdiğim şey salonun sevdiğim
koltuğuna battaniye yastık yerleşmek, hastayken kendi yatağımda yatmaktan
hoşlanmıyorum bu da böyle bir alışkanlık oldu bende, şimdi de size o koltuktan
kızarmış burnumla yazıyorum. Şu anda hiç sağlığınızın kıymetini bilin filan
diye öğütleme yazısı yazmayacağım aslına bakarsanız beni şu anda mutlu eden tek
şeyin eritme ilaçtaki tadın şansıma portakallı çıkmış olması ve yazı yazmamın
tek amacının kendimi oyalamak olduğunu düşünürsek istediğim kadar alakasız şeyden
bahsedebilirim.
o İlacın tadı gerçekten
fena değildi bir de biz küçükken portakallı ve çilekli ateş düşürücü şuruplar
vardı. Keşke belli bir yaşı geçince de içtiğimizde işe yarasaydı mesela şu anda
o şuruplardan içseydim daha mutlu olabilirdim.
o Bir de yattığımda tıkanan
burnum uyumama engel olmasaydı. Yalnız şu anda neyi düşündüm, hasta olurken
bile iş yoğunluğuma göre oldumya ahahahaha canım biyolojik saatim.
o Çok ilginç bu gece
doğru düzgün uyuyamadım ama rüyamda üzerimi örttüğünü gördüm, sonra da kendime
kızdım. Biliyorum çünkü.
o Bitkiselli
zencefilli drops kalp ben.
Beynimi mukoza tabakası kapladığı için saçmalıyorum sevgili okuyucu
şu anda Dilber hala modunda terledim ha diyerek yazımı bitiriyorum. Siz yine de
kendinize dikkat ediniz. Sağlıklı haftalar olsun.